DOLAR 35,335
EURO 36,7112
ALTIN 2954,861
BIST 9889,71
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum °C

Suriyeli Mültecilere Yardım Etmek

03.10.2013
845
A+
A-

BM raporuna göre dünyada 50 milyon mülteci bulunmaktadır. Özellikle İslam topraklarında yaşanan kargaşa nedeni ile Müslümanlar ülkelerini terk etmek ve çadırlarda zor koşullarda yaşamak zorunda kalmışlardır.

Peygamberimiz (sav) zamanında baskı altında tutulan ve işkence gören Müslümanlar zorlu koşullar nedeni ile Medine’ye göç etmişlerdi. Göç eden Müslümanları ise Medine halkı büyük bir coşku ile karşılamış, onlara sahip çıkmışlardı. Medineliler hac zamanında Mekke’ye gider ve Peygamberimiz (sav)’in tebliğini dinlerlerdi. İslam’ı daha sonradan öğrenmelerine rağmen ahlaklarını Allah’ın izni ile geliştirmiş, örnek birer Müslüman olmuşlardı. Bu yüzden Mekke’den göç eden kardeşlerini en güzel şekilde ağırlamış, kendilerinden önce onların rahatları ile ilgilenmişlerdi.

Kendilerinden önce o yurdu (Medine’yi) hazırlayıp imanı (gönüllerine) yerleştirenler, hicret edenleri severler ve onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir ihtiyaç (arzusu) duymazlar. Kendilerinde bir açıklık (ihtiyaç) olsa bile (kardeşlerini) öz nefislerine tercih ederler. Kim nefsinin ‘cimri ve bencil tutkularından’ korunmuşsa, işte onlar, felah (kurtuluş) bulanlardır. (Haşr Suresi, 9)

Sahabenin yaşadığı bu güzel ahlakı şimdi Müslüman ülkeler kardeşlerine karşı göstermelidir. Örneğin bugün Suriye’deki çatışma ortamından kaçan Müslümanları provokatörlerin çirkin söylemleri yüzünden dışlamak, sınır kapısına gelen Suriyelilerin geri dönmelerini istemek hiçbir vicdanlı insanın kabul edeceği bir konu değildir. Ülkelerinden kaçıp Türkiye’ye sığınan mültecilerin de elbette Suriye’de kendi hayatları, kurulu düzenleri ve sahip oldukları mallar var. Ancak savaş o kadar şiddetli ki bu insanlar tüm sahip olduklarını geride bırakıp can korkusu ile ülkemize sığınmışlardır.

Rabbimiz Kuran’da yöneticisi tarafından zulüm gören insanlara karşı Müslümanların nasıl bir tavır içinde olmaları gerektiğini bildirmiştir. Allah Müslümanların sadece kardeşlerine karşı değil, zorda olup masum olan tüm insanların da yardımına koşmalarını emretmiştir.

Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: “Rabbimiz, bizi halkı zalim olan bu ülkeden çıkar, bize Katından bir veli (koruyucu sahip) gönder, bize Katından bir yardım eden yolla” diyen erkekler, kadınlar ve çocuklardan zayıf bırakılmışlar adına mücadele etmiyorsunuz? (Nisa Suresi, 75)

Suriyeli mültecilere yardım etmemek demek, onların yaşadığı zulme seyirci kalmak, hatta zulüm görmelerine, kadınların tecavüze uğramalarına, yaşlıların, çocukların öldürülmelerine vesile olmak demektir. Bu durum her insanın başına gelebilir. Kişi nasıl böyle bir durumda sığındığı insanların yardımını beklerse, mültecilerden de aynı şekilde yardımını esirgememelidir.

Yardıma ihtiyacı olana yardım etmek aynı zamanda insanın nefsinin kötü huylarından arınmasına da vesiledir. Çünkü herhangi bir nedenden ötürü zorda kalan insanlara yardım eden kişiler bazı şeylerden fedakarlık edecekleri için bu, ruhlarının olgunlaşmasına ve imanlarının güçlenmesine vesile olacaktır.


Yazar: Ayça SONER