DOLAR 34,5424
EURO 36,0063
ALTIN 3005,886
BIST 9549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum °C

Kimleri Örnek Alıyoruz?

02.06.2012
639
A+
A-

Hz. Muhammed (sav) son peygamber olması ve tüm dünyaya kıyamete kadar yol gösterici olan Kuran’ı insanlara bildirmekle Rabbimiz’den çok büyük bir görev almıştır. Peygamberimiz (sav) Allah’ın emirlerini en güzel şekilde yerine getirmiş, birçok insanın kurtuluşu bulmasına vesile olmuştur. Allah, “Gerçek şu ki, Biz senin üzerine ‘oldukça ağır’ bir söz (vahy) bırakacağız” (Müzzemmil Suresi, 5) Peygamberimiz (sav) güzel ahlakı ile Allah’a en yakın olanlardan olmaya nail olmuştur. Bizler Peygamberimiz (sav)’in güzel ahlakına şahit olamadık. Ancak Kuran ve hadislerden onu tanıyabilir, Allah’a olan bağlılığını ve sevgisini örnek alarak hayatımıza uygulayabiliriz. Rabbimiz dünyada dost edindiği kullarını cennette de bir arada kılacaktır. Bu yüzden insan için en büyük şeref Allah’a dost olabilmektir. “Kim Allah’a ve Resul’e itaat ederse, işte onlar Allah’ın kendilerine nimet verdiği peygamberler, doğrular (ve doğrulayanlar), şehidler ve salihlerle beraberdir. Ne iyi arkadaştır onlar?’’ (Nisa Suresi, 69) Dünyada yaşam biçimi, ahlakı, üslubu örnek alınacak insanlar Peygamberlerimiz ve diğer salih Müslümanlardır. Ancak günümüzde insanların geneline baktığımızda bırakın Peygamberleri örnek almayı, Peygamberlerimizi, yaşam biçimlerini, batıla karşı verdikleri mücadeleyi ağızlarına dahi almamaktadırlar. İnsaların geneli daha çok hayatta hiçbir amacı olmayan, kendisine verilen nimetlerden dolayı şımarmış, güzel ahlakı bilmeyen bazı kişileri örnek almaktadırlar. Bu örnek alış o kadar ileri boyuttadır ki, bu kişilerin konuşma tarzları, yürüşleri, hareketleri moda haline gelmektedir. Özenti hayatı yaşayan bu insanlara doğru olan ahlakı anlatmak ise Müslümanlar üzerine vazifedir. “Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.’’ (Ali İmran Suresi, 104) Rabbimiz başka bir ayetinde ise Kendisi’ni zikreden kullar için Peygamberimiz (sav)’de güzel örnekler olduğunu şöyle haber verir: “Andolsun, sizin için, Allah’ı ve ahiret gününü umanlar ve Allah’ı çokça zikredenler için Allah’ın Resûlü’nde güzel bir örnek vardır.’’ (Ahzab Suresi, 21) Güzel ahlakı en mükemmel şekilde yaşayabilmenin koşulu Allah’ı herkesten ve herşeyden çok sevmek, yalnızca O’ndan korkmaktır. Peygamberimiz (sav) putları ilah edinenlerin en yoğun olduğu bir zamanda Mekke’de peygamberlik görevini yapmış, insanların kınamasından, yalnız bırakmasından, mallarının gasp edilmesinden, baskılardan korkmamış, sadece Allah’a sığınmıştır. Hz. Muhammed (sav) hakkındaki gerçekleri bilmek ve bu güzel insanın ahlakını, kendi nefsini ilah edinen insanların ahlakıyla karşılaştırmak bize Peygamberimiz (sav)’in değerini açıkça gösterecektir. Resulullah (sav)’in Allah’a olan bağlılığı, insanları hakka davet etmekteki sabrı ve kararlılığı onun ne kadar çok örnek alınmaya layık bir kul olduğunun göstergelerindendir. Rabbimiz kaderdeki olayları bir sünnet üzere yani birbirinin devamı olarak yaratmıştır. Nasıl ki geçmiş dönemlerde ya Allah’tan tamamen uzak yada inanan olduğu halde Allah’a tam teslim olmayan insanlar olduysa, günümüzde de aynısı yaşanmaktadır. Dindar olduğunu söyleyen fakat nefsiyle çatışan bir olayla karşılaştığında güzel ahlaktan taviz veren insanlar yanlış bir inancı benimsemişlerdir. Buna karşın dini Kuran’daki şekliyle ve nefsine pay ayırmadan yaşayanlar, işte onlar doğru insanları örnek almış salih müminlerdir. Onlar “Toplum ne der, ailem ne der?’’ kaygısında olmayıp, Allah’ın emrine uyanlardır. “Ey iman edenler, içinizden kim dininden geri döner (irtidat eder)se, Allah (yerine) Kendisi’nin onları sevdiği, onların da Kendisi’ni sevdiği mü’minlere karşı alçak gönüllü, kafirlere karşı ise ‘güçlü ve onurlu,’ Allah yolunda çaba harcayan ve kınayıcının kınamasından korkmayan bir topluluk getirir. Bu, Allah’ın bir fazlıdır, onu dilediğine verir. Allah (rahmetiyle) geniş olandır, bilendir.’’ (Maide Suresi, 54)