Karacaoğlan Efsanesi
Karacasu köyünün sinirlari içinde, Karacaoglan tepesinde, moloz taslarla üçgen seklinde yapilmis bir mezar vardir. Halkin “Karacaoglan ziyareti” diye adlandirdigi ve adaklar adadigi bu ziyaretin efsanesi söyledir.
Rivayete göre Karacaoglan bir aganin kuzu çobanidir. Vaktin birinde aga hacca gider. Yolda giderken cani helva çeker ve “su bizim hanimin helvasi olsa da yesem” der . Aga bunlari hac yolunda düsüne dursun , Diger tarafta Karacaoglan aganin evine gelip aganin karisina “agam helva istedi ,yapta götüreyim” der . Aganin karisi içinden “aga hacda ,çobanin cani helva çekti, bana da söylemeye kiyisamadi .Böyle bir yalan söyledi” diye geçirir. Helvayi yapar bir tasin içine koyup çobana verir .
Aga yolda giderken bir bakar ki kendisine bir tasin içinde helva uzatiliyor. Aga tasi alir, bakar ki bu tas evindeki tastir . Aga olup bitenlere bir anlam veremez ama helvayi da yer. Helvayi yedikten sonra tasi çantasina koyup yoluna devam eder.
Aga hacca gider , görevini yapar ve köyüne geri döner. Evine geldiginde hanimina yolda kendisine gelen tasi sorar . Hanimda Karacaoglan ile arasinda geçen konusmayi anlatir ve “Tasi ona vermistim ,daha getirmedi” der .Bunun üzerine aga kendisini ziyarete gelenlere dönerek “keramet Karacaoglan ‘dadir.Gidin onun elini öpün “ diye söyler. Böylece Karacaoglan yörede “keramet sahibi “ olarak taninir .
Karacaoglan bir gün yine kuzulari otlatmak üzere daglara dogru gider .Ancak ecel ,Karacaoglan bir tepenin üstünde yakalar. Karacaoglan öldügü tepede defnedilir. Karacaoglan tepesi ve ziyareti bundan sonra halk arasinda kutsal kabul edilir
Olur yöresinde Karacaoglan ile birlikte “Sari Baba” ve “Horasan Baba“ ziyaretleri de halk arasinda adaklarin adandigi yerlerdir.Hatta bu üç sahsin birbirleriyle kardes olduklari söylenir. Bunlarin bulundugu bölgeye “Üç ziyaretler“ denir ve kutsalligina inanilir.