DOLAR 35,219
EURO 36,7972
ALTIN 2977,693
BIST 9719,84
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum °C

Her mahallenin bir öyküsü var

06.03.2009
792
A+
A-

A.Ü. Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pamuk’un, "Osmanlı Döneminde Erzurum Mahalleleri" isimli araştırması, büyük ilgi uyandırdı. Erzurum’un 16. yüzyıldaki yerleşim durumuyla, tarihi geçmişi o dönemlere dayanan mahalleleri hakkındaki araştırma, şehrin yüzyıllar boyunca ticaret merkezi olduğunu da ortaya koydu.

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilgehan Pamuk’un, "Osmanlı Döneminde Erzurum Mahalleleri’ isimli araştırması, büyük ilgi uyandırdı. Erzurum’un 16. yüzyıldaki yerleşim durumuyla, tarihi geçmişi o dönemlere dayanan mahalleleri hakkındaki araştırma, şehrin yüzyıllar boyunca ticaret merkezi olduğunu da ortaya koydu. Araştırmada, Osmanlı Kanunnamesi’nde Erzurum için ‘Cuma Namazı Kılınan Bir Ticaret Merkezi’ tanımlamasının yapıldığına yer verilirken, günümüze kadar ulaşmış bulunan çok sayıda mahallenin ise, en az 300 yıllık bir geçmişe sahip olduğu kaydedildi.

ERZURUM’DA BAYINDIRLIK HAREKETLERİ

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bilgehan Pamuk, 16. yüzyılda Anadolu’ya hakim olma düşüncesindeki Osmanlı’nın, stratejik öneme sahip olan Erzurum’u idareleri altına almak için harekete geçtiklerini belirterek, bu girişimin Osmanlı İmparatorluğu ile Safeviler’i karşı karşıya getirdiğini söyledi. Safeviler’in, Erzurum’u Osmanlı’ya mamur bir şekilde teslim etmemek için şehri yağma ederek, yakıp yıktığını anlatan Pamuk, Erzurum’daki bayındır hareketlerinin bu dönemden sonraya rastladığını kaydetti.

ERZURUM’UN 16. YÜZYIL DÖNEMİ
Osmanlı idaresinin, metruk ve yıkıntı bir vaziyetteki Erzurum’a önemli yatırım hamleleri yaparak bayındır bir hale getirmeye çalıştığını aktaran Doç. Dr. Pamuk, "İskân ve imar faaliyetleri neticesinde Erzurum, 16. yüzyılın sonlarına doğru dikkat çeken mamur bir şehir görüntüsü kazandı. İlerleyen süreç içerisinde dahi Osmanlılar, şehrin gelişmesi için katkılarını devam ettirdiler. Öyle ki 17 ve 18. yüzyıllarda da Erzurum, Anadolu’nun önemli askerî ve ticarî merkezleri arasındaydı. Netice itibariyle Erzurum şehrinin, Osmanlı idaresi altındaki gelişimi hakkında fikir sahibi olabilmek için mahalleleri hakkında bilgi sahibi olmak önemli bir husustur." diye konuştu.

ERZURUM BİR SAVUNMA KENTİ OLARAK İMAR EDİLDİ

Tarım dışı mal ve hizmet üretilen ve bunları yakın çevresi ya da daha geniş bir alan içerisinde pazarlayan yerleşim birimi olarak tanımlanan Erzurum’un, Osmanlı Kanunnamesi’nde ‘Cuma Namazı kılınan ve ticaretin gerçekleştiği pazarları bulunan bir yerleşim yeri olarak geçtiğini vurgulayan Bilgehan Pamuk, bir Osmanlı şehri olan Erzurum’da, yönetim ve savunma binaları, dinî ve kültürel yapılar, çarşılar, pazarlar, evleri ve yolların hepsini içinde barındıran mahallelerin temel unsur olduğunu ifade etti.

1520 YILINDA ERZURUM’DA SADECE 12 MAHALLE BULUNUYORDU
Erzurum’da bulunan mahallelerin, Türk-İslam şehirlerinde olduğu gibi şehrin çekirdeğini teşkil ettiğini belirten Pamuk, Osmanlı hâkimiyetiyle birlikte mahallelerin durumunun sistematik bir şekilde tespit edilebildiğini dile getirdi. Erzurum’da 1520 yılında 12, 1540’ta 27 ve 1591’de ise 20 mahallenin bulunduğunu, imar ve iskân faaliyetleri neticesinde, şehirde ve dolayısıyla mahallelerde de büyüme fark edildiğini anlatan Pamuk, "1520’deki durum ile 1591’daki durum kıyaslandığında, yaklaşık on misli bir büyüme meydana gelmiştir. 17. yüzyılın ortalarına doğru Erzurum’da 20 mahalle vardı. Gerçi Evliya Çelebi, şehirde 77 mahalle olduğunu ve mahallelerin 70’i Müslümanlara, 7’si ise Ermenilere ait olduğunu belirtse de, bu rakama günümüzde dahi ulaşılamamıştır." şeklinde konuştu.

Osmanlı şehrinin temel birimi olan mahallelere, isim verilmesi hususunda resmî bir makamın etkisinin olup olmadığı sorununun hala bir çözüme ulaşmadığına dikkati çeken Doç. Dr. Pamuk, genellikle halkın, yaşadığı yeri ifade etmek ihtiyacından dolayı mahallelere isim verdiklerinin sanıldığını söyledi.

MAHALLELERE İSİM VERİLMESİNDE ETKİLİ OLAN ÖNEMLİ FAKTÖRLER
Mahallelere isim verilirken nelerin etkili olduğu üzerinde özellikle durulması gerektiğini vurgulayan Bilgehan Pamuk, "Şehirde hizmetleri görülen devlet ve idare adamlarının isimleri; devrin bilginleri ve şeyhlerine ait isimler; halk inanışından kaynaklanarak evliya, baba, şeyh ya da derviş isimleri; herhangi bir zanaat kolundan kaynaklanan isimler; mahallenin arazi durumu ya da doğal özelliklerinden verilen isimler; eskiden beri gayr-i müslim halkın ikamet ettiği yerlerin isimleri; ayrıca muhtelif yerlerden gelerek yerleşenlerin geldikleri yerlerdeki isimler, genelde mahallelere isim verilmesinde etkili olmuştur" dedi.

Erzurum’daki mahalle isimlerinin cami, mescid ve zaviye isimlerinden farklı olarak, daha ziyade şahıs ve yer isimleri olduğuna işaret eden Pamuk, Ali Paşa, Ayas Paşa, El-Hâc İlyas, Hasan-ı Basrî, İskender, Kazan Big, Mehdi Baba, Mirza Mehmed, Murad Paşa ve Sultan Melik isimli mahallelerin bu bağlamda ele alınabileceğini belirtti. Mahalle isimlerinin verilmesinde etkili olan hususların, diğer Osmanlı şehirlerinde de geçerli olduğunun altını çizen Pamuk, farklı olarak kullanılan mahalle isimlerinde ise, kültürel ya da ekonomik etkenlerin büyük rol oynadığını söyledi.

TARİHİ OSMANLI’YA DAYANAN ERZURUM’DAKİ MAHALLELERİ
Erzurum’da halen varlığı koruyan çok sayıda mahallenin, uzun bir tarihi geçmişe sahip olduğunu aktaran Doç. Dr. Bilgehan Pamuk, en kısa geçmişe sahip olan mahallenin 300 yıllık olduğunu vurguladı.

Pamuk’un araştırmasında, tarihi Osmanlı’ya dayanan Erzurum mahallelerine ilişkin olarak şu bilgiler veriliyor:

ALİ PAŞA: Erzurum Beylerbeyi Ali Paşa’nın yaptırdığı camiden ismini alan mahalle, Gürcükapı varoşundaydı. Bugün ise yine aynı isimle, kalenin kuzeyinde Gürcükapı semtindedir.

AYAS PAŞA: 17. yüzyılda kurulan mahalle, Erzurum Beylerbeyi Ayas Paşa’nın yaptırdığı camiden ismini almaktadır. Cami-i Kebir Mahallesi’nin yanındaki mahalle, günümüzde de aynı isim ile anılmaktadır.

CAMİİ KEBİR: Şehrin en büyük mahallelerinden birisi Cami-i Kebir/Ulu Camii’dir. Kale ve çevresini ihtiva eden mahalle, günümüzde de aynı ismi taşımaktadır.

CEDİD: 17. yüzyılda kurulan mahalle, Gürcükapı varoşundaydı. Günümüzde de aynı isimle anılan mahalle, kalenin kuzeydoğusundaki Topdağı’nın şehre bakan kısmındadır.
ÇUKUR: Gürcükapı yakınlarındaki mahalle, günümüzde bu mevkide mevcut değildir.

DARAĞACI: Tebrizkapı varoşundaki mahalle, suçları sabit olup idam edilen kişilerin infazları gerçekleş
tirildiği yer olduğundan dolayı bu isimle anılmıştır. Bugün bu ismi taşımasa da mahallenin Kevelciler Caddesi’nin kuzeydoğusundaki Hacı Cuma Mahallesi yakınlarında olduğu tahmin edilmektedir.

DÖNÜKLER: 17. yüzyılda ihdas olunan mahalle, 1642 yılına kadar Darağacı Mahallesiyle birlikte iken, bu tarihten itibaren müstakil oldu. Günümüzde ise bu ismi taşıyan bir mahalle yoktur.

EL HAC İLYAS: 17. yüzyılda kurulan mahallelerden birisi olan El-Hâc İlyas Mahallesi, Ali Paşa Mahallesi ile Gürcükapı mahallerinden ayrılarak, müstakil bir mahalle haline getirildi. Bugün ise böyle bir mahalle mevcut değildir.

GEZ: Erzincankapı varoşu yakınlarındaki mahalle, kalenin kuzeybatı kesiminde çukur bir mevkide olup günümüzde de aynı ismi taşımaktadır.

GÜRCÜKAPI: Şehre giriş ve çıkışın sağlandığı üç büyük kapıdan birisinden ismini alan mahalle, bugün İş Bankası Merkez Binası ile Kongre Caddesi’nin başlangıç kısmını kapsayan havaliyi ihtiva etmektedir.

HASAN-I BASRİ: Hasan Basrî Hazretleri’nden ismini alan mahalle, Tebriz-kapı varoşundaki en eski mahallelerdendi. Günümüzde dahi kalenin güneydoğusunda, Palandöken Caddesi’nin üstündeki havaliyi kapsamaktadır.

İSKENDER PAŞA: Erzurum Beylerbeyi İskender Paşa’nın yaptırdığı camiden ismini alan mahalle için bugün dahi aynı isim kullanılmaktadır.

KARA KENİSE (Kilise): Erzincankapı yakınlarındaki mahalle, ismini buradaki kiliseden almıştı. Günümüzde Karaköse Mahallesi olarak bilinen mahalle, Lala Mustafa Paşa Camii’nin kuzey tarafındadır.

KAZAN BİG: Paşa Sarayı’nın bulunduğu mahalle, günümüzde Kuloğlu Mahallesi sınırları içerisindedir.

KULOĞLU: Erzincankapı yakınlarındaki mahalle, bugün yine aynı isimle İbrahim Paşa mahallesinin güneyindedir.

MEHDİ BABA: Erzurum’da yaşamış değerli zatlardan Mehdi Baba’nın medfun olduğu mahalle, adından anlaşılacağı üzere ismini Mehdi Baba’dan almıştır. Günümüzde ise Hasan-ı Basrî Mahallesi’nin kuzeyindeki havali Mehdi Efendi Mahallesi olarak anılmaktadır.

MİRZA MEHMED: Mirza Mehmed tarafından yaptırılan mescidden ismini alan mahalle, günümüzde kalenin kuzeyindeki Caferiye Mahallesi ile Derviş Ağa Mahallesi’nin arasındadır.

MURAD PAŞA: Erzurum Beylerbeyi Murad Paşa tarafından yaptırılan camiden ismini alan mahalle, Erzincankapı yakınlarındaydı. Bugün yine aynı isimle anılan mahalle, kalenin güneybatısında Bosna Caddesi ile Yenişehir Caddesi arasındaki alanı ihtiva etmektedir.

MUMCU: 17. yüzyılda tesis edilen mahalle, Murad Paşa Mahallesi’ne bağlı iken 1642’den itibaren müstakil oldu. Günümüzde Aşağı ve Yukarı Mumcu olarak zikredilen mahalle; kalenin batı tarafında Erzincankapı semti ile Gez Mahallesi arasındadır.

SULTAN MELİK: Saltukoğlu Sultan Melik tarafından yaptırılan mescidden ismini alan mahalle, Tebrizkapı varoşundaki eski mahallelerdendi. Günümüzde dahi aynı isimle anılan mahalle; kalenin güneyinde Çifte Minareli Medrese ile Palandöken Caddesi’nin arasındaki havaliyi kapsamaktadır.

Kaynak : erzurumgazetesi.com.tr