DOLAR 35,1981
EURO 36,7471
ALTIN 2968,734
BIST 9724,5
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum °C

Hayaldi Gerçek Oldu

04.06.2011
669
A+
A-

Seçmenlerimiz, 12 Haziranda yapılacak 24. Dönem milletvekili genel seçimlerinde oy kullanmak üzere sandık başına gidecek. Bu seçim, ülkemiz için kader seçimi olacak.

Bu seçimlerin sonucuna göre oluşacak meclis aritmetiği ya ülkenin bölünmez bütünlüğüne evet diyecek ya da üniter yapının bozulmasına sebep olacak.

Ya yıllardır terörün akıttığı kan duracak ve millet rahat bir soluk alacak ya da ülkeyi bölmek parçalamak isteyenler daha bir güçlenmiş olacak ve ülke bölünme eşiğine gelecek.

Ya ülkemizdeki demokratik yapı güçlenecek ya da monarşik sisteme dönülecek.

Ya mutlu azınlıklar zevk ve sefa sürerken nüfusun %60’ı açlık sınırının altında ezilecek ya da toplum katmanları arasındaki gelir düzeyi dengesizliği ortandan kalkacak ve toplumun refah seviyesi yükselecek.

Ya… ya…

Netice olarak sandık başına gittiğimizde kullanacağımız oyun şahsımıza, ailemize, ülkemize, devletimize ve milletimize hayır getirmesini istiyorsak “bir oy” dememek lazım. O bir oy, ülkemizi felaketin eşiğine de sürükleyebilir, sürüklendiği felaketin eşiğinden döndürebilir de. İşte bu noktada, isabetli ol kullanabilmemiz için dün hayal olan, ama bu gün gerçek olan bazı hususları hatırlamakta fayda mülahaza ediyorum.

İşte dünün hayallerine, bu günün gerçeklerine birkaç örnek:

  • Dün, çocuklarımı, başkalarının verdiği bursla okutuyordum; bugün artık her birinin şirketleri, ABD’de köşkleri, İstanbul’da villaları ve gemicikleri var. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Ben dâhil bütün yakın çevrem dün zenginliğin “z”sine sahip değilken bugün artık veliahtlarım, dünürlerim, avenelerim, yalakalarım Türkiye’nin en zenginleri arasına girdi. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, zengin başbakanlarımız yoktu; bugün başbakanımız dünyanın en zengin başbakanları sıralamasında üst sıralarda yer alıyor. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, devlet PKK ile görüşemezken, bugün artık PKK ile masaya oturabiliyoruz, görüşebiliyoruz. Mücadele devri kapandı, müzakere devri açıldı. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, eşkıya, dağda ikamet ediyor, eylem yapmak için korka korka şehre iniyordu ve örgüt bitme noktasına gelmişti. Bugün örgüt daha bir güçlendi, şehre indi; istediği zaman kepenk kapattırıyor, istediği zaman araba kundaklatıyor, istediği zaman polisleri taşlatıyor. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, herkes harcadığı elektriğin parasını kendisi ödüyordu. Bugün ise Güneydoğuda ahırlar bile elektrikle ısıtılıyor, ama parasını onlar değil hepimiz ödüyoruz. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, kahraman subaylarımız Kandil’de, Cüdi’de, Gabar’da PKK’lılarla kahramanca mücadele ediyordu ve PKK’ya kan kusturuyordu. Bugün, PKK’nin korkulu rüyası subaylarımız artık Silivri’de ülke güvenliği için canlarını bile feda etmenin hesabını veriyorlar. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, Türk polisine uzanan el kırılırdı, kimse emniyet güçlerimize itaatsizlik edemezdi; bugün isteyen, polisimizi taşlayabiliyor, isteyen, tokat atabiliyor. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, Habur’dan değil PKK’lıların geçmesini kuş bile uçamazdı, bugün Habur’dan, PKK’lılar elini kolunu sallaya sallaya geçiyor, hatta törenlerle karşılanıyor, emniyet güçlerinin korumasında gövde gösterisi yapa yapa İzmir’e kadar gidebiliyorlar. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, bölücüler mahkemeye getirilir, orda yargılanırlardı; bugün mobil mahkemeler kurup mahkemeyi onların ayağına götürdük. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, Atatürk’ü Koruma Kanunu vardı; kimse Atatürk’e saygısızlık ve hakaret edemezdi. Bugün artık isteyen Taksim Meydanındaki Atatürk Anıtının tepesine çıkıp Atatürk’ün boynuna Bebek Katilinin dev posterini asabiliyor. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, kamunun kâr getiren kuruluşları satılamıyordu; bugün artık satılmadık kamu kuruluşu kalmadı. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, SGK emeklileri, emekli maaşları ile rahat bir şekilde geçinebiliyorlardı; bugün emekliler artık açlığa mahkûm oldular. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, ülkemiz güçlü bir tarım ülkesi idi ve ihraç ürünlerimizin başında tarım ürünleri yer alıyordu; bugün artık sadece sebze, meyve, hububat değil hatta kurbanlık hayvan bile ithal ediyoruz. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, çiftçimiz bir kilo limon satıp 1 lt mazot alabiliyordu, bugün 4 kilo limona ancak 1 lt mazot alabiliyor. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, kendi tohumumuzu kendimiz üretirken bugün artık domates tohumumuz bile İsrail’den geliyor. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, Yahudilerden ödül alan bir başbakanımız yoktu, bugün Başbakanımız bir Yahudi düşünce kuruluşundan “Üstün Cesaret Ödülü” aldı. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • İlk defa bir Türk başbakanı, İslam dünyasının sınırlarını değiştirmek maksadı ile oluşturulmuş ve Yahudi planı olan BOP (Büyük Ortadoğu Projesi)’nin eş başkanı oldu.  HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, yabancılara ülkemizde banka açma veya satın alma izni verilmezken bugün Yunan Kilise Bankası ülkemizde banka satı aldı. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, toprağın bedeli kandır, toprak satılmaz diyorduk; bugün isteyen yabancı, ülkemizin istediği yerinden toprak satın alabiliyor. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, kiliseler camiye çevrilirken bugün artık kiliseye çevrilen camilerimiz var. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • 2002 yılında işsizlik oranı %6,5 iken bu oran 2011 yılında %13’lere yükseldi. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, haberleşmenin mahremiyeti vardı ve kimse dinlenemezdi; bugün artık ülkemizde dinlenmeyen kalmadı. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, zina yapmak kanunen suçtu, bugün artık isteyen zina yapabilir, çünkü zina suç olmaktan çıktı. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, yatak odalarına girilemezdi, yatak odasının mahremiyeti vardı; bugün artık yatak odalarına da kamera sistemi yerleştirdik; kaydettiğimiz görüntülerden oluşturduğumuz belgeseller NOBEL’e aday gösteriliyor. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün devletin sırları Kozmik Odalarda saklanırdı ve yetkililerin dışında kimse bu sırlara vakıf değildi; bugün artık kozmik odalara isteyen elini kolunu sallaya sallaya girebiliyor. Devletin bütün sırları ifşa edildi. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün ÖSYM, ülkenin en güvenilir kurumlarının başında geliyordu; bugün sınav şifreleri artık işportaya düştü.  HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün iletişim sektörü tamamen yerli ve millî iken bugün bu sektörünün tamamı yabancıların eline geçti. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

  • Dün, anayasamızın ilk üç maddesi ile ilgili olarak dördüncü maddede “Değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez.” hükmü vardı. Bugün artık bu maddeler değiştirilme niyeti ile tartışılmaya başla
    ndı. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, tek bir millettik. Bugün milleti 36 etnik gruba ayırdık. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, bayrak merasimlerinde İstiklâl Marşı’mızı okumak ve ilköğretim okullarında, pazartesi günleri derse “Andımız”la başlamak vazgeçilmezlerimizdendi. Bugün artık İstiklâl Marşımızı ve Andımızı “Okumasak da olur.” noktasına geldik. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, rengini şehidimin al kanından alan tek bayrağımız vardı: AL YILDIZLI AL BAYRAK… Bugün artık al bayrağımızın yanında bir de rengini eşkıya kanından alan paçavramız var. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

 

  • Dün, Türk milletinin birer mensubu olmakla iftihar ederdik. Bugün Türk milleti ifadesinin anayasadan çıkartılması dillendirilmeye başlandı. HAYALDİ, GERÇEK OLDU.

YOLA DEVAM…

Bütün bunlara rağmen, Rabbimden, ülkemizi bölmeye, parçalamaya, üniter yapımıza zarar vermeye, bu millete iki dilliliği, iki bayrağı reva görenlere, bin yıllık kardeşliğimize gölge düşürmeye çalışanlara, insanlarımıza dilenci muamelesi yapanlara fırsat vermemesini ve onları kahhar kılıcı ile kahretmesini niyaz ediyorum.

http://www.cahitcan.com