DOLAR 35,1981
EURO 36,7471
ALTIN 2968,734
BIST 9724,5
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum °C

Habipbaba, Erzurum'un Ziyneti

07.03.2009
771
A+
A-

Erzurum’da bulunan Habipbaba Türbesi’nin, şu ana kadar hiçbir türbede rastlanmayan bir özelliğinin bulunduğu bildirildi. Türbenin, ana caddeye bakan duvar köşelerinde, tunç madeninden yapılma üçer adet kandil askısı bulunduğu belirtilirken, bu askılarda, dini bayramlar ve mübarek günlerde kandil asıldığı kaydedildi.

YURTTAŞ TARİHİ TÜRBE HAKKINDA BİLGİ VERDİ
Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Yurttaş, bir diğer adı Timurtaş olan Habipbaba Türbesi’nin bilinmeyen bir yönünü aktardı. Üstü açık olan türbenin duvarlarının, muntazam kesme taşla yapıldığını anlatan Yurttaş, türbede bugüne kadar hiçbir yapıda rastlanmayan bir özellik bulunduğunu kaydetti.

HABİPBABA’DA TARİHİ KANDİL ASKISI
Habipbaba Türbesi’nin cadde bakan duvarlarının köşelerinde, tunç madenin yapılma üçer adet kandil askısı bulunduğunu söyleyen Yurttaş, bu askıların, dini bayramlar ve mübarek günlerde kandil asmak için kullanıldığını belirtti. Bu askılara asılan kandillerin, tıpkı cami minarelerinde bulunan şerefeler gibi ışıl ışıl yandığına dikkati çeken Yurttaş, söz konusu tunç askıların ne işe yaradığının birçok kimse tarafından bilinmediğini vurguladı.

TÜRBESİ, KAMİL PAŞA TARAFINDAN YENİLENDİ
Habipbaba Türbesi’nin üzerindeki kitabelerden, türbenin geçmişine dair bilgiler edinebilineceğini ifade eden Prof. Dr. Hüseyin Yurttaş, "Kitabeye göre Erzurum müşiri Kamili Paşa, H. 1260, M. 1844 yılında Sultan Abdulmecid zamanında Timurtaş Baba’nın türbesini yeniden yaptırmıştır. Şair Sırri’nin nazmettiği kitabenin son beytinin her mısraının noktalı harfleri Ebced hesabına vurulunca (1260) rakamı çıkıyor. Esasen bu tarihler kitabede rakamlarla da ayrıca gösterilmiştir" diye konuştu.

TÜRBEDE 6 KABİR VAR

Üstü açık olan türbede 6 mezar bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Hüseyin Yurttaş, türbenin içine doğru duvarlarındaki mermerde 3 satır halinde nesih yazılı bir kitabe bulunduğunu ifade etti. Yurttaş, söz konusu kitabede yazılı olanları ise şöyle aktardı: "Sultanı müellifinden kutbül arifin, gavsül vasilin Timurtaş Baba Hazretleri’nin Medfuni Haki oldukları türbei şerifeleriyle hem civar olan Ehlüllah ve sair şüheda ehvahı Şerifeleri için El Fatiha / 1260"

HABİPBABA’YA AİT MEZAR TAŞININ KİTABESİNDE FARSÇA MANZUME…
Türbenin ortasındaki mezarın çok yüksek olan baş taşına, Arapça ‘Haza Pir Timurtaş Baba Veli Hazretleri’ yazılı olduğunu dile getiren Yurttaş, türbenin güneye bakan penceresinin önündeki mezarın ise Habipbaba’ya ait olduğunu belirtti. Tarikat serpuşlu mezar taşında, 12 satır halinde Farsça bir tarih manzumesi bulunduğunu anlatan Yurttaş, manzumenin tercümesini ise şu şöyle aktardı: "Marifet cihanı, tarikat piri, olgun mürşid, birlik sırrının da emini; Hz. Mevlana’nın sırrını bilen. Birlik eshabının başı, birlik eshabı halkasının başında oturan zat. Yaşadığı müddetçe bir geceyi bile, ona ibadetle meşgul olmadan geçirmedi. Bir adım attıysa, mutlaka ibadete attı. Bir söz söylediyse mutlaka Hakk’ı andı. Bu yokluk yurdundan usanıpta cennete yönelince, Rıdvan’dan ‘merhaba yücel’ diye bir ses geldi. Gayb aleminden biri geldi de, tarihini okudu: Habip Baba tesbih ederek cennetler gül bahçesine geçip gitti"

(erzurumgazetesi.com.tr)