DOLAR 35,1981
EURO 36,7471
ALTIN 2968,734
BIST 9724,5
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum °C

Birlik ve Yardımlaşmanın Önemi

03.05.2013
766
A+
A-

         

Sevgili hemşerilerim. Çok kıymetli zamanlarınızı ayırarak bu yazımı okuma nezaketinde bulunduğunuz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Sizlere birlik ve beraberlik olma yolunda  acizane iki örnek vermek istedim.

1- Bir kaç yıl önce, Seattle Özel Olimpiyatlarında, tümü fiziksel ve zihinsel özürlü olan dokuz yarışmacı, 100 metre koşusu için başlama çizgisinde toplandılar Başlama işareti verilince, hepsi birlikte başladılar, bir hamlede başlamadılar belki, ama yarısı bitirmek ve kazanmak için istekliydiler Yarışa başlar başlamaz içlerinden genç bir delikanlı tökezleyip yere düştü ve ağlamaya başladı diğer sekiz kişi bu gencin ağlamasını duydular Yavaşladılar ve geriye baktılar Sonra hepsi yönlerini değiştirdiler ve geriye döndüler ve o gencin yanına geldiler içlerinden Down Sendrom’lu bir kız eğilip o delikanlıyı öptü ve “Bu onun daha iyi olmasını sağlar” dedi. Sonra dokuzu birden kol kola girdiler ve bitiş çizgisine doğru hep birlikte yürüdüler Stadyumdaki herkes ayağa kalkıp dakikalarca onları alkışladı Orada bulunan insanlar hala bu öyküyü anlatıyorlar.
                  
Neden mi? Çünkü şu tek şeyi derinden bilmekteyiz. Bu hayatta önemli olan şey,kendimiz için kazanmanın yanında başkaları içinde bir şeyler yapabilmektir. Bu hayatta önemli olan, yavaşlamak ve yönünüzü değiştirmek değil diğerlerinin de kazanması için yardım etmektir. Kendisinden güçsüzü ezmeyi ilke edinen, daha güçlünün kendisini ezmesine davetiye çıkarmış olmazmı?

2- Yaşlı bir bey, sabah erken evinden çıkmış, yolda ilerlerken, bir bisikletlinin çarpmasıyla yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış Sokaktan geçenler yaşlı beyi hemen en yakin sağlık birimine ulaştırmışlar.  Hemşireler, önce pansuman yapmışlar ve
‘biraz beklemesini ve röntgen çekerek her hangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyeceklerini’ söylemişler Yaşlı bey huzursuzlaşmış “acelesi olduğunu, röntgen istemediğini” söylemiş Hemşireler merakla acelesinin nedenini sormuşlar eşim huzur evinde kalıyor Her sabah birlikte kahvaltı etmeye giderim gecikmek istemiyorum” demiş “Esinize haber iletir gecikeceğinizi söyleriz” deyince Yaşlı adam üzgün bir ifade ile “Ne yazık ki karım Alzheimer hastası hiç bir şey anlamıyor, hatta benim kim olduğumu dahi bilmiyor” demiş Hemşireler hayretle “Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor neden her gün onunla kahvaltı yapmak için koşuşturuyorsunuz? ” diye sormuşlar Adam buruk bir sesle “Ama ben onun kim olduğunu biliyorum” demiş (alıntı)

Dernekler belki eski ilgi ve vasfını kaybetmiş,ihtiyaç duyulmuyor gibi gözükebilir yada ilgi duymayan olabilir ama yukarıdaki örneklere bakıldığında azda olsa derneklerinde böyle bir yardımlaşma ve dayanışma içerisinde olduğunu görürüz.

Öyleyse: Hangi derneğimiz olursa olsun Biz gitmesekte bizim yakınımız gider akrabamız gider düşüncesiyle derneklere olan yardımlarınızı ve desteğinizi esirgemeyiniz.Yapılan faaliyetlere de emeğin karşılığı dir diyerek katılmak lazım.

-Ailemiz ve çocuklarımız başta olmak üzere, mü’minler olarak, aramızdaki fındık kabuğunu doldurmayan, olur-olmaz sebeblerden dolayı basit sorunları büyütmemeliyiz

-Affedici, ayıp örtücü olmalıyız, hayatın güçlüklerine karşı birbirimizi desteklemeliyiz, yardımcı olmalıyız

-İnsana değer vermeliyiz, birbirimizin kadrini ve kıymetini bilmeliyiz

-Kendimizi,karşımızdakinin yerine koymalıyız (empati), onun yerinde ben olsaydım nasıl davranılmasını isterdim?’ demeliyiz

-Karşımızdakinin duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışmalıyız ve hoşgörülü olmalıyız

-Karşımızdakinin eksik ve kusurlarını araştırmak ve yıkıcı tenkitler yapmak suretiyle şevk kırmamalıyız

-Başta evimizi, sonra toplumumuzu daha sonra da dünyayı huzurlu ve mutlu bir biçimde yaşanabilecek, adaletli bir mekan yapabilmenin yolu; sevgi ve muhabbetten, birlik ve beraberlikten geçmektedir
İnsanın yarısı dil, yarısı gönüldür O halde dilimiz güzel söylemeli, gönlümüz güzel duygularla donanmalıdır
           Saygı ve sevgilerimle hepinizi güzeller güzeli Allah’ın ( CC ) rahmet ve merhametine emanet ediyorum.

Fikret AKÇAY

rzurum Olurlular Derneği Başkanı