DOLAR 35,2046
EURO 36,6556
ALTIN 2957,885
BIST 9626,56
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum °C

Allah'ın Sanatı

07.09.2011
762
A+
A-

Rabbimiz Sani (Sanatçı) isminin bir tecellisi olarak yarattığı her varlıkta bir simetri, bir düzen varetmiştir. Bu sanatının en güzel tecellilerinden biri de yüzlerimizdir. Burun, kulaklar, gözler, dudak hepsi de yüzmüzde hem kullanış rahatlığı açısından hem de simetri açısından, en uygun yerlere yerleştirilmiştir. Rabbimiz insan yüzünde ayrıca altın oran adı verilen bir matematiksel düzen de var etmiştir. Burnumuz gözlere, kaşlarımız dudaklara hep altın oranla biçimlendirilmiştir. Üstelik Allah sonsuz ilminin tecellisi olarak her insanın yüzünü farklı şekillendirmiştir. Allah sempatik ve sevimli görülmesi açısından yüzlerimizde mimikler ve bakış şekilleri de yaratmıştır. Allah evrenin her bir köşesinde bu simetlerilerden, matematiksel oranlardan ve estetik görünümlerden var etmiştir. Galaksiler, dünyamız, yıldızlar, ağaçlar, hayvanlar, çiçekler… hep Allah’ın sanatını üzerlerinde taşımaktadır. Simetri ve estetik bir görünüm insanın en çok hoşlanacağı şeylerdendir. Bu yüzden Allah evrenin her yerinde bu simetriyi varetmiştir. “… Herşeyi ‘sapasağlam ve yerli yerinde yapan’ Allah’ın sanatı (yapısı)dır (bu). Şüphesiz O, işlediklerinizden haberdardır.’’ (Neml Suresi, 88) İnsan ancak derin düşündüğünde ve odaklanmaya çalıştığında Allah sanatını daha iyi farkedebilir. Çünkü Rabbimiz imtihanın bir gereği olarak insanda alışkanlık psikolojisini yaratmıştır. İnsan ilk defa gördüğü ve hayran kaldığı bir doğa manzarasına dahi zamanla alışmakta, bu sanata karşı ilk günkü heyecanını yitirmektedir. İnanan bir insanın burada yapması gereken; yaratılış delilleri üzerinde derin tefekkür edip, Allah’ın gücünü hakkıyla takdir etmeye çalışmaktır. İnsan ancak bu şekilde etrafındaki mucizelerin farkına varabilir, heyecanını taze tutabilir. Örneğin inanan, bir kelebeğin kanadındaki simetriyi, renk düzenini ve sanatı fark etmeye çalışmalıdır. Kelebek kanatlarının yapısını minicik pullar oluşturur. Bu pullar üst üste dizilerek kelebeğin kanadındaki şekilleri oluştururlar. Bu pullar mükemmel bir uyumla dizilmişlerdir. Bu diziliş ile kelebeklerin o hayran kaldığımız, iki kanadında da aynı olan simetri meydana gelmiştir. Ayrıca kelebek kanadının üzerindeki desenler, onlara kamuflaj konusunda da yardımcı olmaktadır. Örneğin bazı kelebeklerin kanadında göz benzeri desenler vardır. Kelebeğin avcısı ona yaklaştığında, kelebek kanadındaki bu gözleri daha belirgin hale getirir ve kendisini avcısına bir yaratık olarak tanıtır. Bazı kelebeklerin renkleri ve desenleri de bulunduğu ortama uygun şekilde yaratılmıştır. Bu şekilde kelebek yemyeşil otların arasında farkedilmeyebilir, bazen de bir yaprağa çok benzeyebilirler. “Allah’ın boyası… Allah(ın boyasın)dan daha güzel boyası olan kimdir? Biz (yalnızca) O’na kulluk edenleriz.’’ (Bakara Suresi, 138) Canlı alemde olduğu gibi, cansız aleme de Allah’ın sanatı hakimdir. Örneğin insanın yüzünün şeklini, yemesini, konuşmasını, büyümesini, yine hayvanların tüylerinin rengini, tüylerindeki deseni, vücut sistemlerini, bir çiçeğin yapraklarındaki şekilleri, fotosentez yapmasını, büyümesini kontrol eden, bilgisini taşıyan DNA molekülünde de Allah’ın yaratma sanatı vardır. DNA bir altın oranla var edilmiştir. Birçoğunuzun bildiği gibi DNA sarmal şekildedir. Bu sarmallardaki yuvarlak kısımları ele alırsak, bir yuvarlağın uzunluğu 34 angström, genişliği ise 21 angström’dür. Bu iki sayının birbirine oranı altın oran sayısını vermektedir. Yani 1,618 sayısını. Bu sayı evrenin her yerine hakim durumdadır. Yüce Allah benzersiz yaratma sanatı ve sonsuz ilmi ile bu matematiksel gizemi evrenin her köşesinde yaratmıştır. “… Allah, herşey için bir ölçü kılmıştır.’’ (Talak Suresi, 3) Rabbimiz başka bir ayetinde de gözümüzü çevirdiğimiz her yerde bir düzenin hakim olduğunu şöyle haber verir: “… Rahman (olan Allah)ın yaratmasında hiçbir ‘çelişki ve uygunsuzluk’ (tefavüt) göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz (uyumsuzluk bulmaktan) umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir.’’ (Mülk Suresi, 3-4)