DOLAR 34,5474
EURO 36,4573
ALTIN 2963,828
BIST 9141,78
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum °C

Dünyada Yapılan Boş Uğraşlar

08.06.2013
714
A+
A-

Allah’ı hakkıyla takdir edemeyen insanlar dünya hayatının imtihan için yaratıldığını ve çok kısa olduğunu bir türlü idrak edemezler. Buna bağlı olarak da ölümden sonraki yaşama dair şüpheleri vardır. Cennet ve cehennem kavramları bu insanların kalplerinde kesin olarak bir yankı meydana getirmez. Bu yüzden dünyaya olan bağlılıkları ve hırsları çok güçlüdür. Kesin olarak bildikleri dünya hayatıdır. Ölümle birlikte dünya hayatından kopuşu kabullenmek istemezler. Ömürleri boyunca olabildiğince dünya nimetlerinden faydalanmaya çalışırlar. Rabbimiz bir ayetinde bu insanların dünyada tüm yapıp ettiklerinin boşa gideceğini şöyle bildirir:

“Rablerini inkâr edenlerin durumu şudur: Onların yaptıkları, fırtınalı bir günde rüzgarın şiddetle savurduğu bir kül gibidir. Kazandıklarından hiçbir şeye güç yetiremezler. İşte uzak bir sapıklık (içinde olmak) budur.” (İbrahim Suresi, 18)

Rabbimiz ayette bu insanların durumunu çok güzel bir örnekle haber vermiştir. Bildiğiniz gibi kül, bir maddenin yanmasıyla artık bütün özelliklerini yitirmesi, bir daha kullanılamayacak hale gelmesi anlamına gelir. Yanan madde ne kadar güçlü ve özelliği çok olursa olsun, yandıktan sonra tüy gibi hafif bir hale dönüşür. Rabbimiz bu örnekle ömür boyu din ahlakından uzak yaşamış insanların çok çaba harcayarak kazandıkları malların, başarıların, ünvanların kül gibi değersiz olacağını haber vermiştir. Bu yüzden türlü fedakarlıklar yaparak sahip oldukları tüm şeylerin Allah katında değersiz olduğunu görünce çok pişman olacaklardır.

Bu insanlar dünyada Allah korkusunu bilmeden yaşadıkları için güzel ahlakı yaşama konusunda titizlik de göstermezler. Fedakar olmak, ince düşünceli olmak, yardımsever olmak, alçakgönüllü olmak bu insanların için çok da bir şey ifade etmez. Evet, yeri geldiğinde bu güzel ahlak özelliklerinden bazılarını uygulayabilirler. Ancak menfaatleri ile çatışan bir durum olduğunda hemen çirkinleşebilirler.

Bu insanların noksan oldukları bir konu da güzel sözlü olmaktır. Arkadaşını onore etmek, öfkeli olduğunu gördüğünde hayrı hatırlatıcı konuşmalar yapmak, yumuşak söz söylemek, Allah’ı hatırlatmak bu insanların şiddetle kaçındığı davranışlardandır. Bu insanlar Allah’ı anan tarzda konuşmalardan kaçındıkları için diğer konuşmaları da hikmetsiz ve bereketsiz olur. Bu insanlar her fırsatta rencide eden, kızdıran, küçük gören, tartışmacı bir konuşma tarzını benimserler. Sürekli gergin bir ortam meydana getirirler. Güzel söz söylediklerine çok nadir rastlanır. Bu yüzden hiç kimse ile yakın dostluklar kuramazlar. Rabbimiz bir ayetinde güzel sözün önemini şöyle haber vermiştir:

“Görmedin mi ki, Allah nasıl bir örnek vermiştir: Güzel bir söz, güzel bir ağaç gibidir ki, onun kökü sabit, dalı ise göktedir. Rabbinin izniyle her zaman yemişini verir. Allah insanlar için örnekler verir; umulur ki onlar öğüt alır-düşünürler. Kötü (murdar) söz ise, kötü bir ağaç gibidir. Onun kökü yerin üstünden koparılmış, kararı (yerinde durma, tutunma imkanı) kalmamıştır. Allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. Zalimleri de şaşırtıp-saptırır; Allah dilediğini yapar.” (İbrahim Suresi, 24-27)

Rabbimiz ayette güzel konuşan kullarının vasıflarını çok güzel bir benzetme ile haber vermiştir. Güzel konuşan, Allah’a çağıran insan bu benzetmede olduğu gibi bereketli bir ağaca benzer. İnsan güzel konuştuğu vakit karşısındaki kişinin huzur bulmasına, Allah’a çağırdığı vakit sonsuz kurtuluşuna vesile olacaktır. Çirkin konuşan insan ise karşısındaki kişiyi her türlü rahatsız edici konuşmayı yapar. Boş konuştuğu için de ahiretten yana fayda sağlayan konuşmalarda bulunmaz. Sadece konuşma diye düşünülen bu özellikler aslında ahiretteki yerimizi belirleyen ibadetlerimizdir. Dünyada Allah için güzel bir üslupla konuşan ve Allah’a çağıran insanlar cennette de güzel sözle karşılanacaklar. Dünyada hep kötülük düşünüp, kötü bir tarzda boş konuşan insanlar ise cehennemde aşağılayıcı sözlerle karşılık göreceklerdir.

“İşte onlar, sabretmelerine karşılık (cennetin en gözde yerinde) odalarla ödüllendirilirler ve orda esenlik dileği ve selamla karşılanırlar.’’ (Furkan Suresi, 75)


Yazar: Ayça SONER