Kendini Geliştirmede İstekli Olmak
İnsan zayıf olduğu veya başarısız olduğu bir konuda gerçekten samimi bir çaba gösterip, içten olarak çalışırsa eksiğini düzeltebilir. Yine insan olumusuz gibi görünen bir olayda pozitif yönleri görüp, çözümler üretebilir. Ancak insan tüm pozitif durumlara kapalı olur, herşeyin olumsuz gideceğine kendisini inandırmak isterse başarılı olması mümkün değildir. Aslında insan bu şekilde kendini kandırmaktadır. Allah insana yapamayacağı şeyi yüklememektedir. “Allah, hiç kimseye güç yetireceğinden başkasını yüklemez…’’ (Bakara Suresi, 286) İnsan bazen de içinde yaşadığı kıskançlık, rekabet, tembellik gibi ahlak bozukluklarından dolayı başarılı olabileceği bir konuda elinden gelenin en fazlasını yapmamaktadır. Bazı insanlar da umursamaz bir ahlaktadırlar. Kazanacakları başarı onlar için çokta önemli değildir. Ellerindekileri yeterli görmektedirler. Bu insanlar rahatlarından taviz vermeden, çok fazla çaba harcamadan başarı elde etmenin peşindedirler. Oysa insan aklını ve vicdanını maksimum kullandığında her engeli aşabilecek bir kapasitede yaratılmıştır. Bunun yanında eksiklerini, hatalarını ve yapmak istediklerini kesinlikle sonuca bağlamak isteyen insanlar vardır. Bu insanlar başarılı olabilmek için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırdırlar. Bunun için her türlü çabayı gösterebilir. İnsan Allah’tan birşeyi samimi olarak ister ve çaba gösterirse muhakkak karşılığını alır. Bu Rabbimiz’in inanan kullarına Kuran’da bildirdiği bir sırdır. “… Kim Allah’tan korkup-sakınırsa, (Allah) ona bir çıkış yolu gösterir; Ve onu hesaba katmadığı bir yönden rızıklandırır. Kim de Allah’a tevekkül ederse, O, ona yeter…’’ (Talak Suresi, 2-3) İnsan fıtratı gereği şevkle ve azimle yaptığı konularda ancak vargücüyle çalışmaktadır ve başarılı olabilmektedir. İnsanların geneli ise nefislerinin hoşuna gittiği bir eylemi yapmada azimli olmakta, menfaat görmediği bir eylemi yapmakta ise gevşek davranmaktadırlar. Örneğin bir kimseden üzerine giyecek birşeyler alması için görevlendirirseniz bu konuda oldukça azimli ve neşeli olabilir. Ancak evi temizlemesini isterseniz bu şevkini göremeyebilirsiniz. Bu yüzden temizlik görevini ya eksik yapacak yada yarıda bırakacaktır. Yine bir insandan parasını eğlenceye ayırmasını istediğinizde bunu şevkle yapacaktır. Ancak yardıma muhtaç bir kişi için para istediğinizde isteksiz olacaktır. İnsanların geneli fakirlere yardım etme, kimsesiz çocuklara rahat yaşama imkanları sağlama, rahatsız olduğunda yardıma ihtiyacı olan bir arkadaşına yardım etmede isteksiz davranabilmektedirler. Yine insan kendinde gördüğü ahlaki bozuklarını telafi etme, kendini geliştirme gibi konularda da gevşek davranabilmektedir. İnsan güzel ahlaklı olmayı, bir konuda Allah rızası için başarılı olmayı önemli görüyorsa, bu kişi Allah’ın izniyle çalışmada oldukça istekli davranır. Ancak insan ahlakını ve yaptıklarını yeterli görüyorsa, daha güzelini ve iyisini önemsemiyorsa elbette ağırdan alan bir karaketere sahip olacaktır. Böyle bir insan ne gerçek manada olgunlaşabilir ne de ruhunda bir derinlik kazanabilir. Ahlaki anlamda kendini geliştirmemek ise insanı bir zaman sonra büyük ahlak bozukluklarına iter. Rabbimiz bu insanların durumunu Kuran’da şöyle haber vermiştir: “Hayır; gerçekten insan, azar. Kendini müstağni gördüğünden.’’ (Alak Suresi,6- 7)