DOLAR 34,5001
EURO 36,4539
ALTIN 2956,491
BIST 9283,4
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum °C

Eğitimde, Âdet Yerini Bulsun Anlayışı

22.11.2011
699
A+
A-

VARAN-3

Eğitim uygulamalarında göz boyama türünden yapılan işlerin birisi de “yıllık plan”lardır.

 

Her ders zümresinin o derse ait müfredatı, o yılki iş takvimini dikkate alarak bir öğretim yılına yayacak şekilde yıllık ders planı hazırlaması lazım. Bu yıllık planlar hazırlanırken okuldaki öğrencilerin durumunu ve çevre şartlarını dikkate almak şarttır. Her ne kadar da konular aynı olsa da her konuya ayrılacak zaman okuldan okula değişebilir. Yani Denizli’nin bir okulundaki 8.sınıf matematik dersi yıllık planı ile Erzurum’un bir okulundaki aynı sınıfa ait matematik dersi yıllık planı aynı olamaz, çünkü öğrenci ve çevre farklılığı vardır. Bundan dolayı zümre öğretmenleri yıllık plan hazırlamak için toplanırlar. O öğretim yılındaki ders saati toplamını hesaplarlar. Sonra hangi konuya ne kadar zaman ayıracaklarını belirlerler ve toplam süreyi konulara dağıtırlar. Konuların “kazanım”larını, yazılı yoklama tarihlerini belirlerler vs. sonra da bu taslağı planlaştırarak kâğıda dökerler. Bu, yıllık plan yapımında ideal olandır. Yani kaliteli eğitim verebilmek için önce iyi bir planlama yapılması gerekir. Tabii biz işi baştan, baştan savma yaptığımız için eğitimden umduğumuz sonucu alamıyoruz. Bir diğer deyişle gömleğin ilk düğmesini yanlış iliklediğimiz için diğer düğmeler de yanlış ilikleniyor.

 

 

Peki, okullarımızda yıllık planların yapımında nasıl bir yol takip ediliyor? Sene başı öğretmenler kurulunda, yıllık planların yapılması için bir takvim belirleniyor ve okul idaresi en geç şu tarihte yıllık planlar idareye teslim edilmiş olacak, diyor. Zümre öğretmenleri toplanıyorlar ve yıllık planları nasıl temin edeceklerini-hazırlayacaklarını değil-görüşüyorlar. Yıllık plan temin etmenin/hazırlamanın üç yolu vardır: 

 

BİRİNCİ YOL: Yukarıdaki yol haritasını takip ederek zümre öğretmenlerinin yıllık planları bizatihi hazırlaması yolu. Bu yol pek, belki de hiç denenmez.

 

 

İKİNCİ YOL: Zümre başkanı, piyasayı araştırır. Ücret karşılığı yıllık plan yapan birileri vardır hep. Onları bulur. Görüşür anlaşır. Zümre öğretmenlerinin, okul müdürünün ve okulun ismini verir. Yıllık planlar hazırlanır. Zümre başkanı, ücretini verir ve konfeksiyon tipi yıllık planları teslim alır. “Konfeksiyon tipi” dedik, ama aslında tam da konfeksiyon tipi değildir. Çünkü konfeksiyon elbiseleri bedene göredir. Halbuki bu tip yıllık planlarda değişen sadece isimlerdir.

 

 

ÜÇÜNCÜ YOL: Zümre başkanı ya da bilgisayarı kullanmasını bilen bir zümre öğretmeni ya internetteki eğitim dokümanlarının bulunduğu sitelerden uygun bir yıllık plan indirir ve okulun, öğretmenlerin ismini ve tarihini değiştirir. Ya da daha önceki yıllara ait bir yıllık planı günceller.

 

 

İşte bu yollardan biri takip edilerek hazırlanan yıllık plan artık imzalanmaya ve onaylanmaya hazırdır. Öğretmenler, teker teker imzalarlar. Sonra planlar çoğaltılır. Bir nüshası okul idaresine teslim edilir. Birer nüshada zümre öğretmenlerine verilir.

 

Zümre öğretmeni, yıllık planları dosyasına yerleştirir. Kolay kolay da dosyadan çıkartılmaz. Çünkü pek lazım olmaz(!) Bu yıllık planlar ne zaman lazım olur? Eğitim denetçileri sorduğunda… Teftiş esnasında denetçi: “Planları görebilir miyim?” der, öğretmen de-eğer planları koyduğu yeri unutmamışsa-çıkartır verir. Müfettişler bu planları detaylı bir şekilde incelerler mi? Pek sanmıyorum. Sadece, öğretmenin, teftiş esnasında planlamaya zaman açısından uyup uymadığına bakılır. Eğer zamanlama isabetli ise ne âlâ ne güzel… Eğer öğretmen zamanlamayı iyi yapamamışsa buradan sorgu-sual gelir. Ama uyanık öğretmenler buna da bir kılıf uydurur. Öğretmen, eğitim denetçisinin gireceği derste, yıllık plandaki o haftanın konusunu işlerse denetçinin işin farkına varması da pek mümkün olmaz.

 

Müfettişler bu planların nasıl yapıldığını ve bu planlardan faydalanılıp faydalanılmadığını bilirler mi? Elbette bilirler… Bilmeleri de lazım… Peki, sonuç? Adet yerini bulsun…

 

Sonuç olarak kâğıt üzerinde her şey, planlamalar doğrultusunda yapılmış, tamamlanmış, bitirilmiş ve çok iyi sonuçlar alınmış gösteriliyor; ama-en alt kademeden en üst kademeye varıncaya kadar-işin içerisinde olan herkes biliyor ki Millî Eğitim’de ne alınan kararlar tam manası ile uygulanıyor ne de kâğıt üzerinde yapılmış, bitirilmiş gösterilenler, rapor edildiği gibidir.

 

Kısacası, o
kullarımızda kim daha iyi eğitim verecek anlayışından hareketle bir rekabetten ziyade; kim, kimi daha çok kandıracak yarışı içerisindeyiz.