DOLAR 32,5004
EURO 34,6901
ALTIN 2496,864
BIST 9693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum °C

Karmut Allah'a Emanet

10.11.2008
783
A+
A-
Atlı Köyü’nün münhasır olan üç değerimiz vardır. Bir diğer deyişle köyümüzün ismi ile anılan üç değerimiz vardır: Rahvan at, panta ve Kârmut. Bu değerlerden rahvan at merakı yıllar önce sona erdi. Mevcut panta ağaçlarının yaşlanıp kuruması, yenilerinin de yetiştirilmemesi yüzünden bu türün de nesli tükenmek üzere. Köyümüzün ismi ile anılan son değerimiz Kârmut da bakımsızlık ve ihmal yüzünden korkarım ki kısa bir süre sonra tarih olacaktır.
Bugün köyler, beldeler, şehirler turizm pastasından nasiplenebilmek için hayali projeler üretirken ya da pek de önem arz etmeyen mevcut kaynaklarını allayıp pullayıp kullanıma sunarak köylerinin, beldelerinin, şehirlerinin tanıtımını yapmaya çalışırken, biz kimseye nasip olmayan kaynaklarımızı değerlendiremiyoruz. Değerlendiremediğimiz hatta değerlendirmediğimiz bir yan, onları yaşatmayı bile beceremiyoruz. Kârmut, başka bir yörede olsaydı, bu mübarek su işletilerek, güzel bir ortamda halkın hizmetine sunularak belki de yüzlerce kişinin ekmek kapısı olurdu.
Şu anda Kârmut’un durumu içler acısı… Bundan yaklaşık 25–30 sene önce yapılan betonarme binası heyelan sebebi ile çökmek üzere.
Kolonlar kırılmış ve bina etrafındaki ağaçların çoğu kurumuş.
Yedek su deposu tamamen tahrip olmuş. Ana su deposuna yağmur suları toprak doldurduğu için depoda bekleyen suyun lezzeti değişmiş ve su eski lezzetini kaybetmiş.
Ana depoya suyu nakleden boru tahrip olduğu için su açıktan ve toprak arkla depoya girmektedir. Tabii toprak ark, lezzet kaybına sebep olduğu gibi suyun tamamının da depoya girmesini temin edemiyor maalesef.
Deponun musluğu da yok. Musluk yerine ağaç tıpa çakılı. Bu ağaç tıpa sağlıklı olmadığı için kenarlarından su sızdırmaktadır.
Suyun azalmasının bir diğer sebebi ise, yağmur ve kar sularını depolayarak Kârmut suyuna dönüştüren dev çakıl yığınları yıllardır taşınarak köy yollarının stabilizesi için kullanılmaktadır. Bu durum suyun kaynağının kurumasına sebep olacaktır.
Gerek deponun dolmaması gerek depodaki suyun dışarıya sızması gerekse suyun kaynağının kurumaya yüz tutması yüzünden artık, suya gelenler sudan diledikleri gibi istifade edemiyorlar hatta çoğu zaman boş kaplarla dönüyorlar.
Kârmut’la ilgili bir diğer olumsuzluk ise binanın çökme riski taşıması. Doksanlı yıllardaki bir heyelanla kolonları kırılan bina, kuvvetle muhtemeldir ki ikinci bir yer sarsıntısının arkasından yıkılacak ve o güzel su tarih olacaktır. Hatta şu anda bile bina hayati tehlike arz etmektedir. Binanın, içinde birilerinin bulunduğu bir anda çökmesi-ki bu tehlike uzak bir ihtimal değil-Allah korusun büyük bir faciaya sebep olur.
Peki, çözüm nedir?
Önce yapılması gereken biz Atlı Köylülerin Kârmut suyuna sahip çıkması. Önce Karmut suyunu ihya etmek için maddi kaynak oluşturmak gerekir. Bana göre bu görevi ya itimat ehli bir ya da birkaç köylümüzün veya Ankara’daki derneğimizin üstlenmesi lazım.
Ondan sonra yapılması gereken suyun dereden karşıya yani çayırların olduğu tarafa geçirilmesi ve suyun akıtılacağı yere otomobillerin rahat bir şekilde gelmesini sağlayacak bir yol yapılması için yer sahipleri ile görüşmek. Su, mutlaka derenin karşı tarafına geçirilmeli ve derenin kenarında oraya gelecek insanların rahat edebileceği bir düzenleme yapılmalı. Ayrıca suyun akıtıldığı yere Dersügân’ın ağzından bir yol yaptırılmalı. Bildiğim kadarıyla-bir kişi hariç-orda yeri bulunan herkes bu düzenlemenin yapılması için onay vermiş durumda. Çayırından yol geçmesine sıcak bakmayan şahsın da ikna edilebileceğini zannediyorum. Gerekirse ilgili kişiye, yolun geçeceği yerin parası bile verilerek mesele halledilebilir.
Dünyamızı tehdit eden “küresel ısınma” sebebiyle yakın gelecekte köyümüz gibi yüksek rakımlı yerleşim yerlerinin cazibe merkezi olacağı muhakkak. Bu gerçeği dikkate alarak yarınlara hazır olmak gerekir. Köyümüzü yarınlara hazırlama adına yapacağımız birçok hazırlıktan belki de en acili ve en önemlisi Kârmut’un ihya edilmesidir.
Bu yazı ile maksadım, Kârmut gerçeğini köylülerimizin gündemine taşımak. Ben bu sayfada, bu konunun enine boyuna tartışılarak, konu ile ilgili çözüm tekliflerinde bulunarak ve çözüm tekliflerini değerlendirerek Kâmut’u kurtarabileceğimizi ve tekrar insanların hizmetine sunabileceğimizi düşünüyorum.
Köylülerimizden ricam, Kâmut’la ilgili düşüncelerini yazımın altındaki “Yorumlar” kısmına ekleyerek paylaşıma sunmaları. Şimdiden konuya gereken hassasiyeti göstereceklerinden emin olduğum köylülerime sonsuz saygı ve muhabbetlerimi arz ediyorum.
KÂMUT’UN SUYU KURUMASIN Kİ ŞİFA DAĞITMAYA DEVAM EDEBİLSİN!
Cahit Can