DOLAR 32,3671
EURO 34,9583
ALTIN 2325,624
BIST 9065,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Erzurum °C

Gıybet Topluma Güvensizlik Getirir

24.09.2012
588
A+
A-

Bir toplumu oluşturan bireylerin genel olarak ahlakı neyse, toplumun değeri belirlenmiş olur. Örneğin bir toplumun bireyleri yalana, düşmanlığa, saygısızlığa ve sevgisizliğe yatkınsa, toplumda genel bir huzursuzluk ve kargaşa hakim olur. Doğal olarak bu toplum manevi olarak boşlukta olur.

 

Toplumda huzursuzluk meydana getiren en önemli duygu ise güven eksikliğidir. Güven eksikliği kişinin çevresindeki insanları gerçek manada dost edinememesi, sırlarını paylaşamamasından kaynaklanır. Dostluğun önündeki en büyük engel ise gıybettir. Gıybet, bir kişinin hakkında bilgisi olmayan bir konuda başkalarının arkasından zanda bulunması veya insanların eksik yönlerini yüzlerine söylemek ve güzellikle uyarmak yerine insanlarla bir araya gelip dalga geçmesidir. Bu tavır bozukuluğu Allah’ın haram kıldığı bir davranıştır.

 

“Kiminiz kiminizin gıybetini yapmasın (arkasından çekiştirmesin.) Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? İşte, bundan tiksindiniz. Allah’tan korkup-sakının. Şüphesiz Allah, tevbeleri kabul edendir, çok esirgeyendir.” (Hucurat Suresi, 12)

 

Allah burada insanların anlaması için çok açık bir örnek vermiştir. Bir insanın kardeşinin ölü eti etini yemesi ne kadar tiksindirici ise, gıybette bulunmakta o derece kötüdür.

 

Gıybet aslında bir hastalıktır. Bir kişinin başkaları hakkında olmayan olayları üretmesi çok büyük bir vicdansızlık ve akılsızlıktır. Gıybetin yaygın olduğu bir toplumda ise masum insanlara ön yargıyla yaklaşılabilir, iftira atılabilir. Bu ise toplumda suni gerilimlere neden olur. Hiç yere tartışmalar çıkar, insanlar birbirlerine düşman olabilirler.

 

Gıybetin önüne geçmek içinse insanların hatalı buldukları kişilerin olumsuz tavırlarını güzellikle kendilerine belirtmeleri ve yardımcı olmaları gerekmektedir. Zaten gıybetin temelinde kötü olan bir durumu bildirmek değil, kıskançlık, kin, kibir ve düşmanlık vardır. Yani gıybet kişinin tamamen kötü niyetinden kaynaklanan şeytanın bir oyunudur.

 

Gıybetten uzak durmak insanlar arasındaki sevgi, muhabbet ve hoşgörüyü arttıracağı gibi, Allah’ın sevdiği bir ahlak sergilendiği için kişinin cennetine vesile olacaktır. Zaten Allah’ı çok seven ve ahirette Rabbine hesap vermekten korkan kişi böyle bir tavır bozukluğuna yanaşmayacak, hatalı davransa dahi hemen tevbe edip davranışını düzeltecektir.

 Müslüman Allah’ın rızası için yaşayan kişidir. Çevresindeki insanlara da ancak O’nun tecellisi olarak bakar ve cennetlerine vesile olmaya çalışır. Böyle bir ahlakta ise gıybete yer yoktur. Müslüman Allah rızası için kardeşini uyarır, Allah rızası için kardeşini koruyup-kollar, davranışlarını düzeltmesine vesile olmaya çalışır.

 “Sizden; hayra çağıran, iyiliği (marufu) emreden ve kötülükten (münkerden) sakındıran bir topluluk bulunsun. Kurtuluşa erenler işte bunlardır.’’ (Ali İmran Suresi, 104)